Finding Strength in Togetherness: Emir's Family Journey
Descarga y escucha en cualquier lugar
Descarga tus episodios favoritos y disfrútalos, ¡dondequiera que estés! Regístrate o inicia sesión ahora para acceder a la escucha sin conexión.
Finding Strength in Togetherness: Emir's Family Journey
Esta transcripción es generada automáticamente. Ten en cuenta que no se garantiza una precisión absoluta.
Capítulos
Descripción
Fluent Fiction - Turkish: Finding Strength in Togetherness: Emir's Family Journey Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/finding-strength-in-togetherness-emirs-family-journey/ Story Transcript: Tr: Emir mutfakta oturuyordu. En: Emir was...
mostra másFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/finding-strength-in-togetherness-emirs-family-journey
Story Transcript:
Tr: Emir mutfakta oturuyordu.
En: Emir was sitting in the kitchen.
Tr: Gözleri bir noktaya sabitlenmişti.
En: His eyes were fixed on a point.
Tr: Dışarıda sonbaharın rüzgarı ağaçların yapraklarını uçuruyordu.
En: Outside, the autumn wind was blowing the leaves off the trees.
Tr: Leyla ise enerjik bir şekilde mutfakta dolaşıyor, masayı süslüyordu.
En: Leyla, on the other hand, was energetically moving around the kitchen, decorating the table.
Tr: "Ağabey, bak!
En: "Brother, look!
Tr: Ne güzel mi görünüyor?"
En: Does it look nice?"
Tr: dedi.
En: she said.
Tr: Leyla'nın gülümsemesi her zamanki gibi iç açıcıydı.
En: Leyla's smile was as refreshing as always.
Tr: Emir o an için gerginliğini unuttu.
En: Emir forgot his tension for a moment.
Tr: "Evet Leyla, harika görünüyor" diye karşılık verdi.
En: "Yes Leyla, it looks wonderful," he replied.
Tr: İçeride Can hazırladığı kahvelerle geldi.
En: Inside, Can came in with the coffee he had prepared.
Tr: "Kahve zamanı!"
En: "It's coffee time!"
Tr: dedi coşkulu bir ses tonuyla.
En: he said in an enthusiastic tone.
Tr: Emir, Can'a baktı ve ona minnettar bir gülümsemeyle eşlik etti.
En: Emir looked at Can and joined him with a grateful smile.
Tr: Can, Emir'in en iyi arkadaşıydı.
En: Can was Emir's best friend.
Tr: Hem arkadaş hem de kardeş gibiydiler.
En: They were like both friends and siblings.
Tr: Can, Emir'in düşüncelerini anladı.
En: Can understood Emir's thoughts.
Tr: "Her şey yoluna girecek.
En: "Everything will be alright.
Tr: Biz buradayız" diyerek Emir'e güven verdi.
En: We are here," he assured Emir.
Tr: Cumhuriyet Bayramı'ydı.
En: It was Republic Day.
Tr: Havada bir bayram havası vardı ama Emir’in aklında sadece annesinin yaklaşan ameliyatı vardı.
En: There was a festive atmosphere in the air, but all Emir could think about was his mother's upcoming surgery.
Tr: Onu nasıl finanse edecekti?
En: How would he finance it?
Tr: Tüm bunlar kafasında dönüp duruyordu.
En: All of these thoughts were swirling in his mind.
Tr: Ama bunu Leyla ve Can'a hissettirmek istemiyordu.
En: But he didn’t want Leyla and Can to feel it.
Tr: Onları mutlu görmek istiyordu.
En: He wanted to see them happy.
Tr: Ama kendisi de çok kaygılıydı.
En: Yet, he himself was very anxious.
Tr: Aile evinde düzenlenen küçük kutlama için herkes gelince, Emir herkesin keyifli görünmesine sevindi.
En: When everyone arrived for the small celebration held at the family home, Emir was glad to see everyone looking cheerful.
Tr: Leyla'nın hazırladığı tarçın ve karanfil kokan süslemeler içeriye sıcaklık katıyordu.
En: The decorations prepared by Leyla, smelling of cinnamon and cloves, added warmth to the room.
Tr: Ancak Emir'in aklı bir türlü rahat etmiyordu.
En: However, Emir's mind just wouldn’t settle.
Tr: Her şey yolunda gitmeli diye düşünüyordu.
En: Everything must go well, he thought.
Tr: Gece ilerledikçe Emir’in içindeki baskı ağır gelmeye başladı.
En: As the night progressed, the pressure inside Emir started to feel heavy.
Tr: Leyla ve Can'la bahçeye çıktılar.
En: They went out to the garden with Leyla and Can.
Tr: Emir aniden duygularıyla yüzleşti.
En: Emir suddenly faced his emotions.
Tr: "Korkuyorum," dedi.
En: "I'm scared," he said.
Tr: "Ameliyat başarılı olur mu?
En: "Will the surgery be successful?
Tr: Ödemeleri nasıl karşılayacağız?"
En: How will we cover the payments?"
Tr: Leyla'nın gözleri doldu.
En: Leyla's eyes filled with tears.
Tr: "Ağabey, yalnız değilsin.
En: "Brother, you are not alone.
Tr: Birlikte halledeceğiz," diye ona sarıldı.
En: We will handle it together," she said, hugging him.
Tr: Can, Emir’in omzuna elini koyarak "Biz buradaki yükleri birlikte kaldıracağız," diye ekledi.
En: Can placed a hand on Emir's shoulder and added, "We will lift the burdens here together."
Tr: O an, Emir yalnız olmadığını fark etti.
En: At that moment, Emir realized he was not alone.
Tr: Leyla ve Can'ın desteği, dizlerinden gücünü aldı.
En: The support of Leyla and Can gave him strength.
Tr: Belki de ilk kez, kaygılarını paylaşmanın, yardım istemenin kötü bir şey olmadığını anladı.
En: For maybe the first time, he understood that sharing worries and asking for help was not a bad thing.
Tr: Ertesi sabah, Emir yeni bir kararlılık içinde uyandı.
En: The next morning, Emir woke up with a new determination.
Tr: Çalışmaya daha da azimliydi.
En: He was even more committed to working.
Tr: Annesinin ameliyatı için gereken parayı bir araya getirmek için daha fazla mesai yapmaya karar verdi.
En: He decided to work extra hours to gather the money needed for his mother's surgery.
Tr: Ama şimdi yanında Leyla ve Can'ın bir desteği vardı.
En: But now he had the support of Leyla and Can by his side.
Tr: Emir, aile birliğinin gücünü öğrendi.
En: Emir learned the power of family unity.
Tr: İçini huzur kapladı.
En: A sense of peace filled him.
Tr: Sonbaharın sarı ve kırmızı yaprakları gibi, hayat da değişim ve dayanıklılığı simgeliyordu.
En: Just like the yellow and red leaves of autumn, life symbolized change and resilience.
Tr: Bu zorluk da geçecekti.
En: This hardship would pass too.
Tr: Aileleriyle birlikte, Cumhuriyet Bayramı'nın coşkusunu içsel bir zaferle kutladılar.
En: Together with their family, they celebrated the joy of Republic Day with an internal victory.
Vocabulary Words:
- fixed: sabitlenmişti
- energetically: enerjik
- refreshing: iç açıcı
- tension: gerginlik
- enthusiastic: coşkulu
- grateful: minnettar
- friend: arkadaş
- siblings: kardeş
- assured: güven verdi
- festive: bayram havası
- upcoming: yaklaşan
- finance: finanse
- swirling: dönüp duruyordu
- anxious: kaygılı
- cheerful: keyifli
- smelling: kokan
- warmth: sıcaklık
- pressure: baskı
- handle: halletmek
- burdens: yükler
- support: destek
- determination: kararlılık
- resilience: dayanıklılık
- hardship: zorluk
- unity: birlik
- peace: huzur
- celebrated: kutladılar
- victory: zafer
- autumn: sonbahar
- symbolized: simgelemekte
Información
Autor | FluentFiction.org |
Organización | Kameron Kilchrist |
Página web | www.fluentfiction.org |
Etiquetas |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company