Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus
Descarga y escucha en cualquier lugar
Descarga tus episodios favoritos y disfrútalos, ¡dondequiera que estés! Regístrate o inicia sesión ahora para acceder a la escucha sin conexión.
Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus
Esta transcripción es generada automáticamente. Ten en cuenta que no se garantiza una precisión absoluta.
Capítulos
Descripción
Fluent Fiction - Turkish: Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/love-and-surprise-a-summer-evening-by-the-bosphorus/ Story Transcript: Tr: Büyüleyici Yaz akşamında Emir,...
mostra másFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/love-and-surprise-a-summer-evening-by-the-bosphorus
Story Transcript:
Tr: Büyüleyici Yaz akşamında Emir, Zeynep ve Arda, Boğaz’a bakan bir kafede buluştular.
En: On a captivating summer evening, Emir, Zeynep, and Arda met at a cafe overlooking the Bosphorus.
Tr: Kafe, renkli şemsiyelerle süslenmişti ve taze kahvenin kokusu etrafa yayılıyordu.
En: The cafe was adorned with colorful umbrellas and the aroma of fresh coffee filled the air.
Tr: Emir, bu buluşmayı planlamıştı.
En: Emir had planned this gathering.
Tr: Zeynep’in doğum günü yaklaşıyordu ve Emir, ona sürpriz bir parti yapmak istiyordu.
En: Zeynep's birthday was approaching, and Emir wanted to throw her a surprise party.
Tr: Emir, Zeynep ve Arda'nın masasına oturdu.
En: Emir sat down at the table with Zeynep and Arda.
Tr: Gözleri Boğaz’daki tekneleri seyrederken konuşmaya başladı.
En: As his eyes watched the boats on the Bosphorus, he began to speak.
Tr: “Merhaba arkadaşlar! Toplandık çünkü Zeynep’in doğum günü için bir süpriz hazırlamalıyız.”
En: “Hello, friends! We have gathered because we need to prepare a surprise for Zeynep’s birthday.”
Tr: Zeynep şaşırdı ve heyecanla sordu, “Kim için?”
En: Zeynep was surprised and asked excitedly, “For whom?”
Tr: Arda, gülerek yanıtladı, “Senin için Zeynep! Sürpriz ama şimdi bilmiyorsun diyelim!”
En: Arda, laughing, replied, “For you, Zeynep! It’s a surprise, but let's pretend you don’t know!”
Tr: Zeynep gülümsedi. “Harikasınız! Çok teşekkür ederim ama sürpriz olmadan yardımcı olabilir miyim?”
En: Zeynep smiled. "You guys are wonderful! Thank you so much, but can I help without ruining the surprise?"
Tr: Emir, Zeynep’e baktı ve içten bir gülümsemeyle, “Bu senin sürprizin, bize güven, her şey mükemmel olacak.” dedi.
En: Emir looked at Zeynep and, with a sincere smile, said, “This is your surprise; trust us, everything will be perfect.”
Tr: Ancak Emir’in kalbinde başka bir sırrı daha vardı.
En: However, Emir had another secret in his heart.
Tr: Zeynep’e karşı hissettikleri onu konuştukça zorlanmasına sebep oluyordu.
En: His feelings for Zeynep made it difficult for him to speak as he wished.
Tr: Arda, Emir’in zorlandığını fark etti.
En: Arda noticed Emir’s struggle.
Tr: Uzun zamandır Emir’in Zeynep’e olan ilgisini biliyordu ve gizlice bunu ortaya çıkarmaya çalışıyordu.
En: He had known Emir’s interest in Zeynep for a long time and was secretly trying to bring it to light.
Tr: Arada sırada göz kırpmalar, minik şakalar yapıyordu.
En: Occasionally, he would wink or make small jokes.
Tr: “Düşündüm ki,” dedi Arda gizemli bir şekilde, “Emir, en iyi planı yapar.
En: “I thought,” Arda said mysteriously, “Emir would come up with the best plan.
Tr: O her zaman düzenlidir ve Zeynep’e özel bir şeyler düşünmüştür.”
En: He is always organized and must have thought of something special for Zeynep.”
Tr: Emir hafifçe kızardı.
En: Emir blushed slightly.
Tr: “Evet, birkaç fikir düşündüm,” dedi.
En: “Yes, I’ve thought of a few ideas,” he said.
Tr: Ancak gözleri Zeynep’in gözleriyle buluştuğunda cümlesini bitiremeyen kelimeler boğazında düğümlendi.
En: But when his eyes met Zeynep’s, the words got stuck in his throat, unable to finish the sentence.
Tr: Zeynep şaşırdı.
En: Zeynep was surprised.
Tr: Emir her zaman konuşkan ve rahattı.
En: Emir was usually talkative and at ease.
Tr: “Emir, iyi misin?” diye sordu.
En: “Emir, are you okay?” she asked.
Tr: Emir bir an durakladı.
En: Emir paused for a moment.
Tr: “Evet, sadece… bu parti çok önemli.
En: “Yes, it’s just... this party is very important.
Tr: O yüzden fazla hassas davranıyorum.”
En: That's why I’m being extra sensitive.”
Tr: Arda gülümseyerek devam etti, “Evet, Emir belki fazla hassas.
En: Arda continued with a smile, “Yes, maybe Emir is being too sensitive.
Tr: Sonuçta seni hep düşündüğünden değil mi, Zeynep?”
En: After all, it's because he’s always thinking of you, right, Zeynep?”
Tr: O an, Zeynep’in gözlerinde bir ışık belirdi.
En: At that moment, a light appeared in Zeynep’s eyes.
Tr: “Emir… sen… benim için mi?”
En: “Emir… you… for me?”
Tr: Emir derin bir nefes aldı ve gerçekleri açıklamaya karar verdi.
En: Emir took a deep breath and decided to reveal the truth.
Tr: “Evet Zeynep, seni çok önemsiyorum.
En: “Yes, Zeynep, I care about you a lot.
Tr: Bu parti sadece bir başlangıç, sana olan duygularımı göstermenin bir yolu.”
En: This party is just the beginning, a way to show you my feelings.”
Tr: Kısa bir sessizlikten sonra Zeynep, Emir’e sımsıcak bir gülümseme ile bakarak, “Teşekkür ederim Emir.
En: After a brief silence, Zeynep looked at Emir with a warm smile and said, “Thank you, Emir.
Tr: Bu çok güzel ve özel.”
En: This is very beautiful and special.”
Tr: Arda, kocaman bir kahkaha attı.
En: Arda burst into a big laugh.
Tr: “Görüyorsunuz! Benim dediklerim hep doğru çıkar!”
En: “You see! I’m always right!”
Tr: Üçlü arkadaş, sonunda birbirlerine içtenlikle bağlanarak, Zeynep’in doğum günü için süper planlar yapmaya devam ettiler.
En: The trio continued planning the extraordinary birthday party for Zeynep with genuine affection.
Tr: Aralarındaki bağ güçlenmişti ve Emir artık hislerini saklamak zorunda değildi.
En: Their bond had strengthened, and Emir no longer had to hide his feelings.
Tr: Zeynep de Emir’e karşı farklı bir gözle bakmaya başlamıştı.
En: Zeynep, too, began to see Emir in a different light.
Tr: Boğaz’ın muhteşem manzarası altında, yaz akşamı üç arkadaş, geleceğe dair umut dolu planlar yaparak keyifle zaman geçirdiler.
En: Under the magnificent view of the Bosphorus, the three friends spent time joyfully, making hopeful plans for the future.
Tr: Bu buluşma, dostluğun ve dürüstlüğün önemini bir kez daha hatırlattı.
En: This meeting once again reminded them of the importance of friendship and honesty.
Tr: Belki de bu yaz, Emir ve Zeynep için yeni bir başlangıcın habercisiydi.
En: Perhaps this summer was a herald of a new beginning for Emir and Zeynep.
Vocabulary Words:
- captivating: büyüleyici
- overlooking: bakan
- adorned: süslenmişti
- aroma: koku
- approaching: yaklaşıyordu
- gathering: buluşma
- sincere: içten
- struggle: zorlanma
- secretly: gizlice
- mysteriously: gizemli bir şekilde
- organized: düzenli
- interest: ilgi
- genuine: içten
- affection: sevgi
- bond: bağ
- extraordinary: olağanüstü
- feelings: duygular
- reveal: açıklamak
- pretend: yapmak oynamak
- brief: kısa
- smiled: gülümsedi
- pause: duraklamak
- sensitive: hassas
- extra: fazla
- deep breath: derin bir nefes
- beginning: başlangıç
- light: ışık
- magnificent: muhteşem
- reminded: hatırlattı
- herald: habercisi
Información
Autor | FluentFiction.org |
Organización | Kameron Kilchrist |
Página web | www.fluentfiction.org |
Etiquetas |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company