Spices and Smiles: Eren's Istanbul Bargaining Adventure
Descarga y escucha en cualquier lugar
Descarga tus episodios favoritos y disfrútalos, ¡dondequiera que estés! Regístrate o inicia sesión ahora para acceder a la escucha sin conexión.
Spices and Smiles: Eren's Istanbul Bargaining Adventure
Esta transcripción es generada automáticamente. Ten en cuenta que no se garantiza una precisión absoluta.
Capítulos
Descripción
Fluent Fiction - Turkish: Spices and Smiles: Eren's Istanbul Bargaining Adventure Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-13-23-34-02-tr Story Transcript: Tr: Grand Bazaar'da sonbahar. En: Autumn in...
mostra másFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-13-23-34-02-tr
Story Transcript:
Tr: Grand Bazaar'da sonbahar.
En: Autumn in the Grand Bazaar.
Tr: İstanbul'un kalbinde, tarih ve kültür kokan dar sokaklarla çevrili.
En: In the heart of Istanbul, surrounded by narrow streets steeped in history and culture.
Tr: Hava mis gibi baharat kokuyor.
En: The air smells wonderfully of spices.
Tr: Eren, ilk defa İstanbul'u geziyor.
En: Eren is touring Istanbul for the first time.
Tr: Meraklı bir gezgin.
En: A curious traveler.
Tr: Hedefi, babaannesine özel bir hediye almak.
En: His goal is to buy a special gift for his grandmother.
Tr: Eren, modern mağazalar yerine otantik bir deneyim arıyor.
En: Eren is looking for an authentic experience rather than modern stores.
Tr: Baharat tezgahlarını keşfetmeye karar veriyor.
En: He decides to explore the spice stalls.
Tr: Elif'in baharat tezgahı dikkatini çekiyor.
En: Elif's spice stall catches his attention.
Tr: Elif işinde usta, çok şey bilen bir satıcı.
En: Elif is a master at her job, a knowledgeable vendor.
Tr: Eren yaklaşınca, Elif onu sıcak bir gülümsemeyle karşılıyor.
En: As Eren approaches, Elif greets him with a warm smile.
Tr: Eren biraz çekingen, ama cesaretini topluyor.
En: Eren is a bit shy, but he gathers his courage.
Tr: "Merhaba," diyor.
En: "Hello," he says.
Tr: "Özel bir hediyelik baharat karışımı arıyorum.
En: "I'm looking for a special spice blend as a gift.
Tr: Babaanneye."
En: For my grandmother."
Tr: Elif, Eren'in samimiyetini fark ediyor.
En: Elif notices Eren's sincerity.
Tr: "Tabii ki," diyor Elif, "sana yardımcı olabilirim.
En: "Of course," she says.
Tr: Ama burada pazarlık kültürü var.
En: "I can help you.
Tr: Sen de denemek ister misin?"
En: But we have a bargaining culture here.
Tr: Eren biraz düşündükten sonra, "Evet," diyor.
En: Would you like to try it?"
Tr: "Öğrenmek isterim."
En: After thinking for a bit, Eren says, "Yes.
Tr: Elif ona pazarlığın ipuçlarını veriyor.
En: I would like to learn."
Tr: "Önce fiyat sor.
En: Elif gives him some tips on bargaining.
Tr: Sonra biraz düşün ve kendi teklifini yap.
En: "First, ask for the price.
Tr: Uygun bir yerde buluşuruz."
En: Then think a bit and make your own offer.
Tr: Eren birkaç denemeden sonra cesaretini topluyor ve baharat karışımının fiyatını soruyor.
En: We'll meet at a suitable point."
Tr: Elif başlangıç fiyatını söylüyor.
En: After a few attempts, Eren gathers his courage and asks for the price of the spice blend.
Tr: Eren teklifini yapıyor, biraz aşağı, ama kabul edilebilir.
En: Elif mentions the starting price.
Tr: Elif gülümsüyor, devam etmeyi öneriyor.
En: Eren makes his offer, a bit lower, but reasonable.
Tr: Pazarlık eğlenceli bir hal alıyor, kalabalık onları izliyor.
En: Elif smiles, suggesting they continue.
Tr: Sonunda, Eren uygun bir fiyatla başarılı bir şekilde anlaşmaya varıyor.
En: The bargaining becomes fun, and the crowd watches them.
Tr: "Teşekkür ederim," diyor Eren, "beni öğrettiğiniz için."
En: In the end, Eren successfully reaches an agreement at a suitable price.
Tr: Elif, "Ne demek!"
En: "Thank you," says Eren, "for teaching me."
Tr: diye cevap veriyor.
En: Elif responds, "You're welcome!
Tr: "İstanbul'da böyle işler."
En: This is how it is in Istanbul."
Tr: Eren mutlu, yüzünde bir gülümsemeyle ayrılıyor.
En: Eren departs happily, with a smile on his face.
Tr: Yanında babaannesi için özel baharat karışımı var.
En: He leaves with a special spice blend for his grandmother.
Tr: Türk kültürünü deneyimlemiş, kendine güveni artmış biri olarak Grand Bazaar'dan çıkıyor.
En: Having experienced Turkish culture, he exits the Grand Bazaar as someone with increased self-confidence.
Tr: İstanbul ona kollarını açmış.
En: Istanbul has opened its arms to him.
Vocabulary Words:
- steeped: kokan
- curious: meraklı
- authentic: otantik
- vendor: satıcı
- sincerity: samimiyet
- bargaining: pazarlık
- tips: ipuçları
- attempts: denemeler
- blend: karışım
- depart: ayrılmak
- self-confidence: kendine güven
- master: usta
- greets: karşılıyor
- courage: cesaret
- suitable: uygun
- agreement: anlaşma
- knowledgeable: çok şey bilen
- explore: keşfetmek
- crowd: kalabalık
- culture: kültür
- narrow: dar
- touring: geziyor
- modern: modern
- spices: baharatlar
- experience: deneyim
- attention: dikkat
- gather: toplamak
- suggesting: öneriyor
- watches: izliyor
- successful: başarılı
Información
Autor | FluentFiction.org |
Organización | Kameron Kilchrist |
Página web | www.fluentfiction.com |
Etiquetas |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company