Surprising Serenity: From Turkish Cooking to Meditation Bliss
Descarga y escucha en cualquier lugar
Descarga tus episodios favoritos y disfrútalos, ¡dondequiera que estés! Regístrate o inicia sesión ahora para acceder a la escucha sin conexión.
Surprising Serenity: From Turkish Cooking to Meditation Bliss
Esta transcripción es generada automáticamente. Ten en cuenta que no se garantiza una precisión absoluta.
Capítulos
Descripción
Fluent Fiction - Turkish: Surprising Serenity: From Turkish Cooking to Meditation Bliss Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-20-23-34-02-tr Story Transcript: Tr: Sonbaharın serin havası Emir ve...
mostra másFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-20-23-34-02-tr
Story Transcript:
Tr: Sonbaharın serin havası Emir ve Ayça'nın yanaklarını hafifçe okşarken, kocaman ağaçlar arasında yürüyordu onlar.
En: As the cool autumn breeze gently caressed Emir and Ayça's cheeks, they walked among the large trees.
Tr: Hedeflerine çok az kalmıştı: köyün dışındaki huzur dolu bir inziva merkezi.
En: They were very close to their destination: a peaceful retreat center outside the village.
Tr: Emir, çevresindeki sonbahar yapraklarının renk cümbüşünü izlerken içindeki heyecanı kontrol etmekte zorlanıyordu.
En: Emir was struggling to control his excitement while watching the colorful display of autumn leaves around him.
Tr: Arkadaşlarına bir Türk mutfağı lezzeti sunmak istiyor, yemek yapmak konusunda ustalaşmak arzusundaydı.
En: He wanted to present a taste of Turkish cuisine to his friends and was eager to master the art of cooking.
Tr: Ayça, Emir'e bakarak, "Emin misin buranın yemek kursu olduğuna?" dedi, biraz kuşkuyla.
En: Ayça looked at Emir and said with some skepticism, "Are you sure there's a cooking class here?"
Tr: Emir, emin bir ifadeyle, "Elbette, burada meditasyon ve yemek dersleri veriliyormuş." dedi fakat içten içe kafası karışık hissediyordu.
En: With a confident expression, Emir replied, "Of course, I've heard they offer meditation and cooking classes here," but deep down he felt confused.
Tr: Inziva merkezinin girişine vardıklarında, onlara kükreyen bir şöminenin sıcaklığı karşıladı.
En: As they arrived at the entrance of the retreat center, they were greeted by the warmth of a roaring fireplace.
Tr: Her şey oldukça huzurlu ve sessiz görünüyordu.
En: Everything seemed quite peaceful and quiet.
Tr: İçeri girdiklerinde, bir grup insan yere serilmiş minderlerin üzerinde oturuyordu.
En: When they went inside, a group of people was sitting on cushions laid out on the floor.
Tr: Tam o anda Ayça, broşürü dikkatle inceledi.
En: Just then, Ayça closely examined the brochure.
Tr: Gözleri büyüyerek, "Emir, bu bir meditasyon dersi!" diye fısıldadı.
En: Her eyes widened, and she whispered, "Emir, this is a meditation class!"
Tr: İkili şaşkına dönmüştü. Ancak Emir, bu karışıklığı bir fırsat olarak görmeye karar verdi.
En: Both were bewildered. However, Emir decided to see this mix-up as an opportunity.
Tr: "Belki de sakinleşmemiz iyi olur." dedi ve Ayça da bu teklifi kabul etti.
En: "Maybe it would be good for us to calm down," he said, and Ayça agreed to the suggestion.
Tr: Merakına yenik düşmüştü ve biraz rahatlamaya ihtiyacı olduğunu fark etti.
En: She was overcome by curiosity and realized she needed some relaxation.
Tr: Ders başladı ve herkes rahat bir duruş aldı.
En: The class began, and everyone settled into a comfortable posture.
Tr: Emir, derin bir nefes alırken, başının içindeki düşünceler bir türlü susmuyordu.
En: As Emir took a deep breath, the thoughts in his head wouldn't stop.
Tr: Ne yapacağını bilemediği bir anda öğretmen, herkesin içsel bir doğrulama paylaşmasını istedi.
En: In a moment of uncertainty, the teacher asked everyone to share an inner affirmation.
Tr: Emir sırasını aldığında heyecandan kafası karıştı ve "Koyun eti, biraz tuz, karabiber, soğan..." diye başladı.
En: When it was Emir's turn, he was so flustered with excitement that he started with, "Lamb, a bit of salt, black pepper, onion..."
Tr: Diğer sınıf arkadaşları ve Ayça kahkahalara boğuldu.
En: The other classmates and Ayça burst into laughter.
Tr: Emir utansa da kalbi hafiflemişti.
En: Though embarrassed, Emir felt his heart lighten.
Tr: Ayça ona dönerek, "Sanırım yeni bir meditasyon türü bulduk!" dedi gülümseyerek.
En: Ayça turned to him and said with a smile, "I think we found a new type of meditation!"
Tr: Günün sonunda Emir ve Ayça'da huzurlu bir tebessüm vardı.
En: By the end of the day, Emir and Ayça had a peaceful smile on their faces.
Tr: Onlar için mutfağa dair pek bir bilgi edinmemişlerdi ama huzurlu bir zihin ve neşeli anılarla geri dönmüşlerdi şehre.
En: They hadn't gained much knowledge about cooking, but they returned to the city with a peaceful mind and joyful memories.
Tr: Emir, planlarını her zamanki gibi incelemesi gerektiğini anlasa da, anın tadını çıkarmanın güzelliğini de tanımıştı.
En: Although Emir realized he needed to plan more carefully as always, he also recognized the beauty of savoring the moment.
Tr: Ayça, spontane kararların insanı nasıl mutlu edebileceğini fark etti.
En: Ayça realized how spontaneous decisions could bring happiness.
Tr: Dönüş yolunda, rüzgarın fısıltısı arasında Ayça, Emir'e dönerek, "Yemek yapmayı öğrenemedik ama huzur bulduk," dedi.
En: On the way back, amidst the whisper of the wind, Ayça turned to Emir and said, "We didn't learn how to cook, but we found peace."
Tr: Emir ise, "Ve çok gülüp eğlendik," diye ekledi.
En: And Emir added, "And we laughed a lot and had fun."
Tr: Sonbaharın rengi eşliğinde köyün yollarında kaybolurken, her ikisi de yeni bir deneyimin tadını çıkarmaktan memnundu.
En: As they got lost on the village roads with the colors of autumn surrounding them, both were pleased to enjoy a new experience.
Vocabulary Words:
- breeze: hava
- caressed: okşarken
- retreat: inziva
- skepticism: kuşku
- confusion: karışıklık
- roaring: kükreyen
- fireplace: şömine
- bewildered: şaşkına dönmek
- affirmation: doğrulama
- flustered: kafası karışmış
- posture: duruş
- settled: yerleşmek
- tremendous: kocaman
- serene: huzurlu
- gently: hafifçe
- brochure: broşür
- eagerness: arzu
- cushions: minderler
- spontaneous: spontane
- curiosity: merak
- savoring: tadını çıkarmak
- strolled: yürümek
- whisper: fısıltı
- overcome: yenik düşmek
- gaiety: neşe
- amidst: arasında
- affirm: doğrulamak
- settlement: yerleşme
- familiar: tanıdık
- anticipated: beklenen
Información
Autor | FluentFiction.org |
Organización | Kameron Kilchrist |
Página web | www.fluentfiction.com |
Etiquetas |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company